7-13 Ocak Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası kapsamında vatandaşları bilinçlendirmek amacıyla 1.Kat G/ Blok göğüs hastalıkları poliklinikleri önünde “VEREMSİZ BİR TÜRKİYE” farkındalık standı kuruldu.
İnsanlık tarihinin en eski hastalıklarından birisi olan Verem (tüberküloz) hastalığı, tarih boyunca zaman zaman salgınlara yol açan, ölümcül seyreden ve halk arasında ‘ince hastalık’ olarak bilinen bir hastalıktır.
Göğüs Hastalıkları Kliniği ekibi tarafından kurulan standı ziyaret eden vatandaşlara; hastalığın belirtileri, hastalıktan korunma yöntemleri ve tedavi seçenekleri hakkında bilgilendirme yapılarak broşürler dağıtıldı.
Standı Başhekim Prof. Dr. Turhan TOGAN ve hastane yönetim ekibi ziyaret etti.
Göğüs Hastalıkları uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Fatih ALAŞAN, Tüberküloz (Verem) hastalığı hakkında bilgilendirmede bulundu.
Tüberküloz, ‘Mycobacterium tuberculosis’ isimli bir mikrobun oluşturduğu enfeksiyon hastalığıdır. Önlenebilir ve genellikle tedavi edilebilir bir hastalık olmasına rağmen Dünya Sağlık Örgütünün 2023 yılı raporuna göre 2022 yılında tüm dünyada, koronavirüs hastalığından (COVID-19) sonra tek bir bulaşıcı mikroba bağlı ölümlerde dünyada ikinci sırada yer almış ve AIDS hastalığından ise iki kat daha fazla ölüme neden olmuştur. Her yıl tüm dünyada 10 milyondan fazla insan verem hastalığına yakalanmaya etmektedir. Ülkemizde de 2022 yılı verisi olarak yaklaşık 10 bin verem hastası olduğu bildirilmektedir.
Tüberküloz, en başta akciğerlerde olmak üzere vücudumuzdaki tüm organlarda hastalık yapabilir. Eğer tedavi edilmezse, hastalanan organlarda ağır tahribat yaparak bu organların çalışmasını bozar ve ölüme neden olabilir. Tüberküloz mikrobunun kaynağı, tedavi görmemiş, aktif akciğer veya gırtlak veremi olan hastalardır. Bu hastaların öksürmesi, hapşırması, konuşması ile mikroplar çevre havaya saçılır. Sağlıklı kişilerde havaya saçılmış bu mikropları nefesleriyle alırlar. Bulaşma için genellikle verem hastası bir kişi ile uzun süre birlikte yaşamak gereklidir. En çok hastanın aynı evde yaşadığı kişiler ve yakın çalışma arkadaşlarına bulaşma olmaktadır. Çatal, kaşık, tabak, bardak, giysi gibi eşyalarla bulaşma olmaz.
Eğer bir kişide iki-üç haftadan uzun süren öksürük, balgam çıkarma, kan tükürme, ateş yüksekliği, gece terlemesi, kilo kaybı şikayetlerinin bir veya birkaçı varsa ve verem hastası ile uzun süreli temasta tarif ediyorsa mutlaka verem hastalığı açısından araştırılmak üzere göğüs hastalıkları uzmanına veya verem savaş dispanserine başvurmalıdır. Akciğer grafisi ve balgam incelemesi yapılarak hastalığın tanısı konabilmektedir. Hekimin reçete ettiği ilaçlar düzenli kullanıldığında etkili ve başarılı tedavi sağlanır. Tanı alıp tedavi başlanan hastaların çevresindeki insanlara bulaştırıcılığı hızla azalmaktadır. Bu nedenle erken tanı konulması ve tedavinin başarıyla tamamlanması, hastanın iyileşmesini sağladığı gibi toplumda bulaşmayı da önler. Tedavinin eksiksiz olması için 6-9 aylık tedavi süreci boyunca hastaların ilaçlarını gözetim altında kullanması (Doğrudan gözetimli tedavi, video gözetimli tedavi) gerekmektedir.
Ülkemizde tüberküloz tedavisi ücretsizdir. Tedavide kullanılan bütün ilaçlar verem savaş dispanserlerinden ücretsiz temin edilebilir.
Bulaştırıcılık döneminde tüberküloz hastaları bulundukları kapalı ortamlarda maske kullanımına dikkat etmelidir.
Verem (Tüberküloz) hala önemli bir halk sağlığı sorunu olup ondan korunmak için:
Bebeklere BCG aşısının zamanında yaptırılması,
Bireysel ve toplumsal hijyen kurallarına uyulması,
Uzun süreli öksürük ya da tüberküloz hastası ile temas edilmesi durumunda, vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak gerekmektedir.
“Tedavisi Mümkün Bir Hastalık olan Veremden Değil, Geç Kalmaktan Kork” diyerek sözlerini tamamlayan ve aynı zamanda TÜSAD Tüberküloz çalışma grubu üyesi olan Dr.Öğr. Üyesi Fatih ALAŞAN ‘a bilgilendirme için teşekkür ederiz.